Delilah da ölmek istiyor ama kimse bunun hakkında bir kitap yazmıyor.
Bugün dağıldım, parçalandım, anlamsızca ağlamaya başladım. Luke'u aradım. Konuştuk. <itiraf: kâmil'i aramak istedim. realite: aramamalıydım. sonuç: luke. özür dilerim luke. affet beni luke.> Çalışmak istemiyorum diye ağladım bir fasıl. <yarın sınavım var. mental breakdownla bir buçuk saat kaybettim, buraya da ikinci yazımı yazıyorum. bravo bana.> Beni çalışmaya ikna etmek için uğraştı bir hayli. Bir noktada hayaller, umutlar, çalışmak, çabalamak anahtar kelimelerini kullandı. Kişisel gelişim kitabı pozitifliğinin üzerimde işe yarayacağını düşünmesi naif mi aptal mı bilemiyorum. Dedi ki, "Yirmi sene sonra kendini nerede görmek istiyorsun?"
Yirmi sene sonra ölmüş olmak istiyorum. Ağzımdan aktı, gitti. Tutamadım. Düşünmedim.
Hayatımın gerçekten kötü zamanları oldu, ama hiçbirinde ölüp gitmeyi istememiştim.
Şimdi ilk defa hayatımı adam etmek için bu kadar uğraşıyorum ve açık konuşayım, dibe sağlam vurdum. Bu yüzden mi ölüp gitmek istiyorum, yoksa çocukluk arkadaşımın gidişini kabullenebilmek için mi ölümü kurtuluşla eşledim; bilmiyorum.
Tatil için eve dönüyordum. Valizimle metrodaydım, havaalanı yolunda. Tren perona yaklaşırken küçük bir rüzgâr çıkıverir ya, işte o beni raylara itiverdi. Ya da o aptal raylar beni kendine çekiverdi. Peron çok kalabalıktı, bu kadar insanın hayatını böyle bir anıyla sikemezdim. En yakınımdaki direği yakaladım, valizi önüme siper ettim. Tren durunca, inecek herkes inince hareket etmeye cesaret edebildim.
Eve gidince bunu kara kaplı not defterime yazdım.
Tatilin bitmesine yakın da "Ben ölünce arkamdan üzülmesinler, kurtuldu desinler." yazmışım.
Şimdi de Luke'a söyleyiverdiğim o şey.
Bir gün ölüp gideceğim ve güzel olacak diye düşünüyordum. Şimdiyse o günü bekliyorum.Yirmi yıl sonrasına dair hiçbir şey beni heyecanlandırmıyor. Şu ana ve şu yere sıkıştığımı hissediyorum. Yarını beklemektense şu anı yaşamayı bırakmak istiyorum.
Kendimi öldüreceğimden değil. Kötüsünden de olsa Müslümanım neticede.Kendimi öldürmek istemiyorum ve bundan korkuyorum. Yarından sonra psikiyatrımla randevum var. Onunla konuşayım diye düşündüm, Ama ne kadar ciddiye alacağını bilmiyorum.
Kâmil'le konuşmak istiyorum. Kâmil'e sarılıp ağlamak istiyorum. Saçları var ya, yumuşacıktı.
Of. Tanrım bana güç ver. Adım atmak için ya da adam olmak için.
I can't help it
It's this hopeless itch
.
.
I just
Wanna be evil
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder